Altered Carbon

25. yüzyılda, insanlığın teknolojiyle imkansızı başardığı bir geleceğe ışınlanıyoruz. "Yeniden kılıflanma" adı verilen bir süreçle, bilinçler, "kortikal kılıflar" denen dijital depolara aktarılıyor ve yeni bedenlere yerleştirilebiliyor. Bu sayede insanlar, ölümsüzlüğe yakın bir hale geliyor. Fakat bu teknolojinin bir bedeli de var: Zenginler sonsuza kadar yaşayabilirken, yoksullar tek bir bedene mahkum. Takeshi Kovacs, yüzyıllar boyunca farklı kılıflar kullanarak yaşamış bir eski asker ve isyancı. Bir gün, 300 yıl önce öldürülen zengin girişimci Laurens Bancroft tarafından gizemli bir şekilde yeniden canlandırılır. Bancroft, kendi ölümünü çözmesi için Kovacs'ı görevlendirir. Kovacs, Bancroft'un bedenine yerleşerek, Bay City adlı neon ışıklı metropolde cinayetin izini sürmeye başlar. Altered Carbon, izleyiciyi sürükleyici bir gizem ve aksiyon macerasına atarken, aynı zamanda felsefi sorgulamalara da kapı aralıyor. Yapay zeka, ölümsüzlük, beden ve zihin arasındaki ilişki, sosyal eşitsizlik gibi temalar, dizi boyunca derinlemesine işleniyor.